·
2 artı 1'leme
·545 görüntüleme
hesitation
tereddüt
faith
inanç
commit
işlemek
committed
bağlılık
fruitful
verimli
retreat
geri çekilmek
latter
ikincisi
reckoning
hesaplaşma
striving
çabalamak
in a row
arka arkaya
desperation
çaresizlik
indifference
kayıtsızlık
evitable
kaçınılmaz
spectacular
muhteşem
apparent
belirgin
avenge
intikam almak
knowledgeable
bilgili
resumption
yeniden başlama
seize
kapmak, ele geçirmek
exceptional
olağanüstü
prospect
olasılık
firmly
kesin olarak
find out
anlamak
bear in mind
aklında tut
slip out
sıvışmak
light-heartedly
gönülsüzce
ignorant
cahil
flat
düz
landscape
manzara
proficient
Yetkin
replenish
doldurmak
dam
baraj
no longer
Artık
conventional
geleneksel
attach
eklemek
satellite
uydu
puzzle
bulmaca
pioneer (piyondan düşün)
öncü
deeply
derinden
susceptible
duyarlı
dissolved
çözünmüş
decisive
belirleyici
drastically
büyük ölçüde
account for
hesap vermek, açıklamak
recount
yeniden saymak
wage
maaş
exclaim
haykırmak
involve
içermek
assastinate
suikast yapmak
involment
katılım
affair
mesele
Buradaki sözlüğüme tekrar çalışma vaktim geldi. Durmak yok, yaşamak çalışmaktır. :)
21-engross: dalmak
22-coquettish: cilveli
23-unsubstantiated: asılsız
24-cocky: kendini beğenmiş
25-oversight: gözden kaçırma
26-straight away: hemen
27-innumerable: sayısız
28-turn out: sonuçlanmak
29-The point is that: mesele şu ki
30-concerning: ilişkin
31-subsequently: ardından
32-attach: eklemek
33-somewhat: bir parça
34-curtain: perde
35-justification: gerekçe
36-On this occasion: bu vesileyle
37-In view of this: bunun ışığında
38-analogy: benzerlik
39-arbiter: hakem
40-unwell: hasta
Bazı bilmediğim kelimeler:
The Life and Games of Mikhail Tal
1-incidentally: tesadüfen, bu arada
2-evidently: belli ki
3-but in doing so: ama bunu yaparken
4-resumption: devam
5-intelligible: anlaşılır
6-recall: hatırlamak
7-shook: sallamak/sarsmak
8-commence: başlamak
9-instructive: öğretici
10-reputation: ün, şöhret
11-reservedly: çekinerek
12-thrust: itmek
13-debut: sahneye ilk çıkış
14-as it were: sanki
15-proceed: ilerlemek
16-repetition: tekrarlama, repute:ün
17-by the way: bu arada
18-seize: ele geçirmek, kapmak
19-initiative: inisiyatif, girişkenlik
20-intrigue: entrika
21-intrigued: meraklı
22-three out of three: 3te 3.
41-afflict: eziyet etmek, acı çekmek
42-offend: incitmek
43-penultimate: sondan bir önceki
44-essentially: esasen
45-point on: işaret etmek
46-greet: selamlaşmak, karşılaşmak
47-count on: güvenmek
48-head for: yönelmek
49-manifest: aşikar, göstermek
50-deliberate: kasten, düşünmek
51-tactical stroke: taktik vuruş
52-over and over: tekrar ve tekrar
53-refute: yalanlamak, çürütmek
54-hesitate: tereddüt etmek
55-slip out: sıvışmak
56-then up to: sonra... kadar
57-carry away: kapılmak (alıp götürmek)
58-readily: kolayca, seve seve
59-tempting: baştan çıkarıcı, cazip
60-analogous: benzer
61-genuine: eşsiz, gerçek
62-concrete: elle tutulur
63-impression: etki, izlenim
64-exploit: sömürmek, faydalanmak
65-purposefully: kasten
66-transpose: aktarma
67-favourable: elverişli
68-reflect: yansıtmak, düşünmek
69-settle for: kabullenmek
70-consolidate: pekiştirmek, sağlamlaştırmak
71-undispute: tartışmasız
72-tenacious: inatçı
73-discard: atmak (kurtulmak)
74-in return: karşılığında
75-try out: denemek
76-dubious: şüpheli
77-repulse: püskürtmek
78-retain: elinde tutmak, sürdürmek
79-distort: saptırmak, çarpıtmak
80-rather: oldukça*
81-retreat: geri çekilmek
82-perpetual: sürekli
83-regarding: ilişkin
84-somehow: bir şekilde
85-in advance: peşin, önceden
86-led: sürmek, götürmek
87-former: önceki
88-comparatively: nispeten
89-so to speak: tabiri caizse
90-stone: taşlamak
91-dispose: elden çıkarmak
92-disposed: meyilli
93-practically: pratik olarak, neredeyse
94-came across: karşılaşmak
95-justified: haklı
96-formidable: zorlu
97-irrespective: ne olursa olsun
98-upstart: sonradan görme
99-As I later found out: daha sonradan öğrendiğime göre
find out: anlamak
100-so as to: -mak için
101-unanimous: oybirliği ile
102-resigned: razı olan
103-as far as I am aware: bildiğim kadarıyla
104-subject: maruz bırakmak
105-drawback: dezavantaj
106-meticulous: titiz
107-foresee: öngörmek
108-conservative: muhafazakar
109-expose: ortaya çıkarma, maruz bırakmak
110-exposed: savunmasız
111-considerable extent: önemli ölçüde
112-expect: beklemek*
113-correspond: karşılık, haberleşmek, yazışmak
114-correspondence: yazışma
115-bother: rahatsız etmek
116-just in case: her duruma karşı
117-rival: rakip
118-inevitable: kaçınılmaz
119-take place: meydana gelmek
120-humiliate: aşağılamak
121-antidote: panzehir
122-all the same: hepsi bir, yine de
123-essence: öz
124-at any rate: her halükarda
125-by no means: hiçbir şekilde
126-departure: ayrılma
127-resolve: çözmek, karar vermek
128-audition: seçme
129-accent: vurgu, önem
130-asssume: farzetmek, üstlenmek
131-
132-
133-
134-
135-
136
137-
138-
139-
140-
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.