Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Fakat duyuların her biriyle ilineksel olarak duyum sadığımız ortak duyulurlara (örneğin harekete, durağanlığa, şekle, büyüklüğe, sayıya, birliğe) özgü olan özel bir duyu organı yok, nitekim bunların hepsini hareketle duyumsarız. Örneğin bir büyüklüğü duyumsarız. Dolayısıyla şekli de öyle, çünkü şekil de bir büyüklük. Durağan olanı hareket etmemesiyle, sayıyı sürekliliğin değillenmesiyle ve özel duyularla duyumsarız, çünkü her duyu tek bir şeyi duyumsar. O halde bunlara özgü, örneğin hare kete özgü özel bir duyunun olması belliki imkansız; yoksa durum bizim tadılır olanı gözle duyumsamamız gibi olurdu; oysa tadılır olanı gözle duyumsamamızın nedeni, o tatla o görüntüyü çakıştıkları sırada tanımış olmamızdan ötürü ikisine ilişkin duyumu muzun çakışmasıdır. Yoksa onları <yani ortak duyulurları> hiçbir zaman duyumsayamazdık, anca ilineksel olarak duyumsardık, örneğin Kleon'un oğlunu Kleon 'un oğlu olarak değil de beyaz olarak duyumsamamız gibi; oysa beyaz olanın Kleon'un oğlu olması ilineksel. Oysa ortak duyulurlara yönelik duyumuz ortak bir duyu, ilineksel bir duyu değil.
Sayfa 165Kitabı okudu
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.