İnsan tek başına bir fuar gibidir. Hangi bölmesine fikren girip, o kısımla ilgili fennin dürbünüyle temâşa ederseniz, yıllarca orada kalırsınız. İnsanın akıl, kalb, hafıza, beyin, göz, dil, mide ve sair âlet ve duygularının her biri o fuarın bir bölümü hükmündedir. Bunlar içerisinde zahiren basit bir kemik olarak görünen diş için, dişçilik fakültesinin kurulmuş olması ve dişi anlamaya çalışan profesörlerin yetişmesi, insanın ne kadar garip san'atlarla dolu bir fuar olduğunu bir derece ortaya koyar.