Serinin ikinci kitabında öncelikle Sofistler'le başlangıç yapılıyor. Sonrasında kitap Sokrates'le ilerliyor ve Platon'la da sonlanıyor. Ben açıkçası her şeyin bu kadar akılda kalacak şekilde anlatılmasına hayran kaldım. Çünkü gerçekten dönemin yaşantısı, filozofların birbirleriyle ilişkileri ve felsefeleri hakkında çok detaylı bir çalışma yapılmış. Çok nizami bir anlatım olduğu için okuma sırasında havada kalan bir noktanın kesinlikle kaldığını düşünmüyorum.
Serinin ilk kitabında olduğu gibi bu kitapta da yazar konu hakkında kendi düşüncesini verirken diğer düşüncelere de değinmeden geçmiyor ve bu sayede bir sorgulama ortamı bırakıyor okuruna. Aynı zamanda yazarın geçmişte anlattığı filozoflar ile o an anlattığı bölüm arasında bir bağlantı olduğunda, bu bağlantıyı okura ufak ufak eskiyi anımsatarak çok güzel bir şekilde hatırlattığını düşünüyorum. Bence bu tamamıyla yazarın inisiyatifine kalan bir durum ama yazar okur için tekrarlar yapmaktan çekinmiyor.
Ben ilkçağ felsefesine bu seri ile başladığım için çok memnunum. Okumayı düşünenlere önerebilirim.