Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Fıtrat, yaratılışın ilk anını veya esasını ifade eder. Allah'ın yarattığı şekil ve muhtevanin ismidir. Bununla ifade olunan; insanların ferdi farklılıkları değil, insan oluşları nedeniyle sahip oldukları ortak ve değişmeyen özlerdir. Bir diğer ifadeyle insan olma temelidir. "Her doğan fıtrat üzere doğar" hadisi de bu durumu açıklamaya yönelik görünmektedir. Bu temel/ öz daha sonraları haricî veya dâhili etkilerle bozulup değişebilir, Ancak buna rağmen fıtrat hiç bir zaman tamamıyla kaybolmaz. Külün altında ki köz misali özelliğini muhafaza eder. Yeter ki o külü savuracak bir şey gerçekleşsin; o zaman, kısa anda esas gücüne erişir. İşte bu fıtrata, Allah'ı bilme, Allah'a yönelme ve Allah'a kul olma özelliği verilmiştir. Bir hadiste bu durum şöyle ifade olunur; "Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fitrat, Allah'ın dinidir. Bu nedenledir ki, her insan fıtraten, Allah'ın insanlar için yasakladığı her türlü kötülükten nefret eder. Zulüm, baskı, işkence, haksızlık, cinayet, yalan, pislik, sömürü, fuhuş, ahlaksızlık gibi bütün kötülüklere karşı içinde olumsuz duygular taşır. Bunlara karşı dozajinda değişme olsa dâhi, içinde hep varolan bir nefrete sahiptir. Çünkü bütün bunlar insan olma fıtratına terstir ve her insan fitratinin etkisinin şu veya bu şekilde hisseder. Bu nedenledir ki, kötülüklerle uğraşan onları kendileri için din ( hayat tarzı/ yol) edinmiş olanlar dahi, fitratiyla baş başa kaldığı , idraklerini körelten şeylerden kurtulup, idraklerinin ışığı açığa çıktığı zaman, kötülüklerden yanlışlıklardan nefret ettiğini söyleme ihtiyacı hisseder.
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.