Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Birçok insan, iş ve kişilik pazarında emeklerini ya da hizmetlerini satmaya çalıştığından, pazarın ekonomik işleyişi, mallarını satmak isteyen birçok bireyin yarışmasına dayanır. Ekonomideki bu yarışma zorunluluğu, özellikle ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında, insanlarda kişilik açısından, giderek büyüyen yarışmacı bir tutuma yol açtı. İnsanı, rakibini geçme arzusu yönetir oldu; böylece insanın feodal çağdaki tutumu, bireylerin toplumsal düzende, yetinmeleri gereken geleneksel bir yerleri olduğu inancı, tümüyle tersine çevrilmiş oldu. Ortaçağ dizgesindeki toplumsal dengeliliğe karşıt olarak herkesin en iyi yeri kapmaya çalıştığı, ama bu yerlere ancak birkaç kişinin seçilebildiği, görülmemiş bir toplumsal devingenlik gelişti. Başarı için verilen bu çılgınca yarışta, insanca dayanışmanın toplumsal ve ahlâksal kuralları yıkıldı; yaşamın önemi öncelikle yarışmada birinci gelmekle belirlenir oldu.
Sayfa 102
·
144 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.