Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

O yıl on yedi yaşındaydım; masadakilerin en genci ve söylediği şeyler en dinlenmeyen kişi ben olduğumdan, mümkün olan en az sözle çok şey anlatmak gibi bir alışkanlık edinmiştim. Hızlı konuşuyordum ve bu yüzden insanlar hep heyecanlandığımı ve konuşurken kelimeleri yuttuğumu sanıyorlardı. Yaptığım adaptasyon hakkında anlatacaklarımı bitirdikten sonra, en ilgili bakışın sol tarafımdaki olduğunu fark ettim. Bu beni heyecanlandırdı, koltuklarım kabardı; anlattıklarım ilgisini çekmişti besbelli, benden hoşlanmıştı. O kadar zor değildi demek. Ama hiç acele etmeden, bir süre sonra ona dönüp de göz göze gelince, soğuk ve buz gibi bir bakışla -düşmanca ve zalimliğin sınırında camlaşmış bir şeyle- karşılaştım.
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.