- Mariya! dedi, gönlüm ne kadar isterdi ki sen Kanije sokaklarında gezen kimsesiz bir kız, ben de Mareşalden tokat yiyen başıboş bir serseri olabilelim. Sevişmek için bize bu kadarı yetecekti. Ve ben seni böyle tanıdığım için sevmiştim. Akıncılar beyinin Prens Verböçi'nin kızını sevemeyeceğimi söylüyorsan, gel atımın üzerine, seni bizi kimsenin tanımayacağı ülkelere götüreyim. Orada sen kimsesiz bir kız ol, ben de adsız bir serseri, bu acıyı böylece yok edelim.