Dostoyevski'nin kalemine başlamak için en uygun kitabının İnsancıklar olduğunu gördüm çoğu yazıda. Bu yıl mümkün olduğunca her ay birer Dostoyevski kitabı okumak istiyorum.
Makar Alekseyeviç ve Varvara Alekseyevna'nın mektupları kimi noktalarda o kadar da ilgimi çekemedi. Onlardan ziyade Pokrovski'nin babası ve Pokrovski'ye takıldım. Yaşlı Pokrovski'yi okuduğumda kitabı gerçekten beğendiğime kanaat getirmiştim. Sonraki sayfalarda Pokrovski'yi okumak da fazlasıyla hoşuma gitti açıkçası.
Bölümler ilerlerken kalan son rubleyle içilen kvas ve rehin verilen eşyalar gibi tanıdık Rus edebiyatı ögelerinin bulunması hoşuma gitti. Roman kimi yönleriyle bana Sefiller'i okuyormuşum gibi hissettirdi.
Dostoyevski'nin diğer eserlerini de okuduktan sonra İnsancıklar'a döndüğüm zaman, diğer herkesin bu kitapta gördüğünü edebi açıdan görebileceğime inanıyorum.