kitabı okumadım fakat tarih bilgime güvenirim. Kitap da bu ülkenin geçmişiyle ilgili anladıgım kadarıyla. Her dönem, şartlarına göre değerlendirilmeli. O dönemlerde "bölünmek" en korkutucu kelimeydi. Çünkü bölünmek demek işgal demek. İşgal ise o dönemlerin en korkutucu kavramı. Şöyle diyeyim, şimdi gezinip selfi çektigimiz İstiklal caddesinde, uluorta ingiliz askerinin türk kadınına tecavüz ettigini ve kimsenin sesini çıkartamadıgını düşünün. İstanbulun işgalinde yaşanmamış şey degil bu. İşte bu insanlar bunu yaşadılar. O yüzden korkuyorlar ve korku kadar insanı hırçınlaştıran hiçbir şey yoktur. Yapılanlar doğru, yanlış vs. o ayrı dava ama herşeye de devletin ayıbı vs. demek, bence en basitinden anlamadan yorumlamaktır.