İngiliz Kraliyet Ordusunda süvarı yüzbaşısı olan Burnaby, kraliçeden de onay alarak onun himayesinde ve resmi kimliğiyle bir Anadolu gezisi yapacaktır. Gemiyle İstanbul'a kadar gelir. Buradan itibaren Osmanlı'nın himaye ve kontrolünde garnizondan garnizona devredilerek at sırtında Anadolu'yu dolaşır. Bazen kaymakamın misafiri olur, bazen bir Ermeni köyünde, bir Kürt köyünde ya da Türk köyünde konaklar. Gezdiklerini, gördüklerini, hissettiklerini, kimi zaman imrendiklerini, şaşırdıklarını, kendisine yanlış öğretilenlerin önyargısını ve utancını, Anadolu'ya yabancı birisinin bakış açısındaki farklı dinamiklerle işleyerek anı defterinde damla damla biriktirir. İşte bu hatıralardan günümüz Anadolu insanlarına, milletimize nice ibretlik dersler, düşünceler çıkarmak mümkündür. Mutlaka okumak gerekir diyorum.