Gönderi

Karşılaştırmalı bilgiye erişmiş toplumların diyalog kurabilmeleri ve birbirlerine empatiyle yaklaşmaları çok daha mümkün. Başkalarının konuşmasından ziyade sorunun asıl sahipleri olan bizlerin konuşması da ancak bu yolla sağlanabilir. Bu noktada acıyı sırtlayıp onurla taşımak sözünü özellikle vurgulamak isterim. Ermeni dünyasına da bu üsluba sahip çıkması için sesleniyorum. Bizim gerçeğimiz ancak başkaları kabul edince mi gerçeğe dönüşecek? Bizim gerçeğimizin, bir zamanlar bu acının yaşanmışlığına bizzat tanık olmuş devletlerin kabul etme insafıyla, kabul etmeme insafsızlığı arasında sürekli bir malzeme olarak kalması mı içimizi rahatlatacak? Onların vicdanlarındaki pasın kiri mi bizim yüreklerimizi yıkayacak? Gelin, bırakın kendi gerçeğimiz bize kalsın, onların paslı vicdanları da kendilerine... Gelin, kurtarın tarihi acımızı bu insanların elinden... Bırakın, kabul edip etmemeleri onların vicdanının problemi olarak kalsın ama acımızı da bu dünyada, hiç kimse, ama hiç kimse, ne Ermeni'si, ne Türk'ü, ne de dünyalısı sömüremesin; günlük siyasetinin parçası yapamasın... Gelin, biz o insanların torunları olarak böyle bir ahlaksızlığa bundan böyle asla izin vermeyelim... Kendi acımızı kendimiz sırtlayalım ve gerekirse mahşere kadar da onurumuzla kendimiz taşıyalım.
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.