Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hayır, tek bir ses yoktu, hiçbir zaman tek bir ses olmadı, bir sürü ses vardı, tek ses dediğimin içinde bile bir sesler sürüsü vardı. Konuşur gibi bir uğultu, şuradan buradan yakalansa sanki bir hece, iki hece, bir sözcük, hatta belki bir cümle bile çıkarılabilirdi ama kaynayıp seyrelerek, yoğunlaşıp azalarak, dalgalanarak, rastlantıyla tek bir anlamlı ses parçası oluşmuşsa bile hemen yutarak, yeniden kendine katarak hiç kesilmeksizin sürüyordu. Tüm bunlardan gerçekten bir hikâye çıksaydı o zaman bu hikâyenin sesidir derdim, böylece hikâyenin sesi seni, beni, onu, hepimizi bir nehir gibi kendiliğinden taşır götürürdü, tek bir ses kalırdı geriye, her zaman o vardı derdik, işte ötelerden gelip suyun sesi gibi bir çağıldamayla dipteki göz alıcı taşlar, parlak çakılları oynatarak, rüzgârın esişiyle yüzeyi ürpererek dalgalanmaları, burgaçları, kıpır kıpır balıklarıyla ötelere akıyor.
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.