Adından da anlaşılacağı üzere, İstanbul'un lalettayin bir gecesinden bahseden roman; farklı sınıflardan ve genel olarak birbirini tanımayan insanların bir gecede yaşanan olaylar etrafında kesiştiğini akıcı, anlaşılır ve gerçekleri yüzümüze adeta bir tokat gibi çarpan bir gerçeklikle anlatıyor.
Ölen çocuğuna kan bulmak için çırpınan Zeliha, bir seferde tek bir elbiseye bir servet ödeyen Kevser, hasta annesine ilaç alabilmek için hırsızlık yapan Vasıf, eski zengin günlerine kavuşmak için planlar yapan İclal ve daha bir çoğu konuğumuz oluyor okuma yolculuğumuzda.
Ülkenin çarpık düzeninden ve sınıf ayrılıklarından dem vuran Suat Derviş'in anlatımı öyle muazzam ki, hikayesi içimizi karartsa da anlatımdaki güzelliğiyle su gibi akıyor ve karakterlerin trajedisini bize çok derinden hissettiriyor diyebilirim.
Keyifli Okumalar!