Güncelerin romana evirldiği meşhur eser. Okuyucu bu romanda Roquentin'in bunalım dolu günceleriyle karşılaşır. Romanın popülerliği ve her bireye hitap etmesinin sebebi biraz da budur aslında. Yazarlar yazma meselesine farklı sebeplerden itilirler. Kaçış yolları, kurtuluş fırsatları veya bir kapı ararlar. Yazabilmek onlar için zihinsel problemlerini çözmede bir araçtır. Günlük veya günceler tutmak biraz olsun bize fayda sağlar. Sıkıştığımızda orada buluruz kendimizi. Bu kitabı biraz da böyle okumak gerekir. Yoksa söyleyeceğimiz tek şey: "Zavallısın Roquentin.", "Seni okuduğumda kendimi mutlu hissediyorum" gibi cümleler olacaktır. Kitabı ciddiye almak yoksa mümkün değil. Hele yanlış anlamaya çok açık. Varoluşçu yazar okuyorum moruk, derken bir anda yokoluşa doğru sürüklenebilirsiniz. Kitap özelinde Sartre'ın felsefesi irade, insan sevgisi ve karar alabilmek üzerinden ortaya çıkar. Roquentin karakteri tarihçidir. Bir çalışma yürütmekte ve çalışmasını nihayete erdirmekteyken bir anda bocalar. Bocalaması zihnendir. Her şey tamamdır. Bir tarih kitabı yazmıştır fakat yazdıkları üzerine metodik bir eleştiri yapar. Tarihten bir canlıyı diriltecekken aslında öldürdüğünü düşünür. İhanet ettiği fikrine kapılır. Üzerine yoğunlaştığı eseri yayımlamamaya karar verir. Otodidakt karakteri ve Roquentin'in diyaloglarında ise hümanizm karşıtlığını açığa çıkarır fakat bu tavrı ikirciklidir. Sartre'ın İleriki yıllarda görüşü değişecek ve o şunu söyleyecektir: "Varoluşçuluk, hümanizmdir!" Diğer bir karar ise şehir değiştirmektir. Bouville'de yaşamak istemez. Buradan sonra yeni bir yolculuğa çıkacak, -serüven diyor kitapta-, Paris'e gidecektir. Hayatı üzerine karar almasıyla varoluşunu kabullenişi arasında bir bağlantı kurar. Kendi hayatı üzerinde karar almak ona iyi gelmiştir. Seçimlerimiz ne ölçüde özgür? Sartre'la bir röportaj: youtube.com/watch?v=kE2SCVd....

BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,9bin okunma

·

2 artı 1'leme

·

190 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hakan