Kitabın arka kapağında şu şekilde bir paragraf yer alıyor;
Latin Amerika edebiyatında" büyülü gerçekçilik "diye anılan akımın ustası Gabriel Garcia Marquez'in ilk önemli yapıtı. Bu uzun öykünün vurgulanması gereken bir özelliği de, Marquez'in yalnızca 'Yüzyıllık Yalnızlık' değil, daha sonraki yapıtlarının da arka planını oluşturan düşsel Macondo kasabasının ilk kez bu kitapta ortaya çıkmış olması.
Yüzyıllık Yalnızlığı bu kitaptan önce okuduğum için bu konuda biraz pişman oldum ama Yüzyıllık Yalnızlık'ı okuduğum içinde bu kitabı daha iyi anladığımı düşünmüyor değilim açıkçası ve doğal olarak kitap hoşuma gitti.
Bence kitaba başlamadan önce bilmesi gereken bir şey var ki Marquez'in nasıl bir anlatış tarzı olduğunun ve onun aslında düşsel bir şekilde başka bir şeyleri anlatmaya çalıştığını ve bu içerdiği anlamı anlamaya yönelik bir şekilde okumalarını tavsiye ediyorum. Tabii ki de bütün eserleri bu şekilde değil ama bu kitabı okurken bu durum unutulmamalıdır. Bir diğer kitap ile ilgili önceden bilinmesi gereken bir şey var ki o da kitapta anlatıcı olarak birden fazla kişi var sadece bir kişinin dilinden değil 3 kişinin ağzından anlatılıyor. Belki benim okuduğum basımla alakalıydı ya da orjinali bu şekilde bilmiyorum ama kişiler arasındaki geçiş sadece yeni bir paragrafa geçilerek yapılmış yani bir bakıyorsunuz ki diğer paragrafa geçerken anlatıcı değişmiş. Bölümler arası geçişten bahsetmiyorum özellikle belirteyim. Yani bunu bilerek kitaba başlanırsa daha rahat anlaşılır yoksa okumaya başladığınızda bir dakika ya Ne oluyor diye hikayeden kopabilirsiniz. Bunu bilerek kitabı okumaya başlarsanız daha çok ilginizi çekecektir diye düşünüyorum. Ben beğendim çünkü zaten Gabriel Garcia marquez'in Yazım şeklini ben çok beğeniyorum yani bana çok hitap ediyor olayları böyle Düşsel bir şekilde anlatıyor olması. Eserlerini okurken gerçek Dünya dışında farklı bir dünya üzerinden olayları anlamaya çalışıyor olmak çok daha ilgi çekici açıkçası. 
Yaprak Fırtınası
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.