Okuduğum ikinci kitabından sonra Seray Şahiner'in kalemine tam puan verdim elbette.
Adından da anlaşılacağı üzere çoğunlukla hanımların yaşantılarına yönelik paradokslarının ve medcezirlerinin altını çizen Seray Şahiner gizli kalan duygulara ve önüne geçilemeyen tutkulara değiniyor.
Her zaman ötekileştirilen ve kendi benliği içinde toplumda yer bulamadığı için kabul görecek kimliklere bürünen, bir sevgi kırıntısı uğruna her türlü arzusundan feragat ederek bilhassa gururunu yok sayarak toksik ilişkilere tamah eden kadınların hüsranını okuyoruz.
İç hesaplaşmaların ve günlük hayatların tatmin etmeyen bayağılıklarına karşı kadın çırpınışlarını, yüzeye çıkıp gövde gösterisi yapmayı umarken daha da dibe batmasını, empati kurabilen için göz dolduran olay örgüsünü, satır aralarında kaybettiren bir akıcılık içinde okuyoruz.