Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sultan, Meşrutiyet'i toplumun taşıyabilecek olgunlukta olmadığının farkındaydı. Kurumların yapılanması, yöneticilerin yetişmesi zaman alacaktı. Devlet yönetimi üzerine rehberlik edecek bir çevre mevcut değildi. Mevcut asker ve yöneticilerin basiretsizliği ortadaydı. Son zamanlarda yabancı devletlerin kültür sahasında yürüttüğü faaliyetlere onlar da alet oluyordu. Mesele, Harbiye Nezareti'nin bahçesine sahne kurdurulup subaylara tiyatro oynatıyorlardı. Kendisini bu oyunlardan birine davet eden Mabeyn kâtibine Sultan şunları söylemişti: "Bu vatan oyunu halkı ihtilale davet için tertip edilmiş bir oyundur. Şimdi halkın efkârını teskin ve asayişi muhafaza etmek lâzım gelirken, hâlâ halkın zihnine heyecan vermeye çalışıyorlar. Bir de zabitlerimiz, askerlerimiz hep oyuncu olmuş, hele bu hiç caiz değildir. Asker tiyatro oyuncusu olur mu? Askerlik şerefi nerede kalır? Zabitlerimizin tiyatrolarda oyunculuk ettiklerini neferler görürlerse böyle zabitana Türkler hiç hürmet eder mi? "Bir de bu kulüpler nedir? Arap kulübü, Arnavud kulübü, Rum kulübü velhasıl her millet kendisine bir kulüp yapmış. Bunlar fena şeyler. Bu devlet birçok muhtelif kavimlerden terekküb etmiştir. Bunları birleştirmeye çalışmalıdır. Bu gidişe bakılırsa her kavim ayrı ayrı yaşamaya hazırlanıyor..."
Sayfa 191Kitabı okudu
·
1 artı 1'leme
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.