Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

78 syf.
·
Puan vermedi
“...bizim hedefimiz Doğu’ya varmak değildi, daha doğrusu “bizim Doğu”muz salt bir ülke ya da coğrafi bir şey değil, ruhun yurdu ve gençliğiydi, hem bir yerdi hem de hiçbir yer tüm zamanların yekvücut olmasıydı.” Bazen bir kitabı bir cümle için okursunuz. İşte böyle bir cümle bu alıntı. Her şeyin, var oluşun arayışı özeti. Her daim gidiyoruz, hareket halindeyiz ama nereye? Hep eve, eve. Kısa bir kitaptı ama varoluşu sorgulama şekli oldukça etkileyiciydi. Özel bir yolculuk. Belki her daim içimizden yaptığımız ama kendimizi dinlemeye vaktimiz olmadığı için sesimizi duyamadığımız bir arayıştayız. Aristo’nundu sanırım bu cümle. “Gözler görmek için değildir.” Gör-ü-yorum etrafında olan göz şahitliği bunu ifade etmekten güçlü. Ayrıca insan dua ederken, birine sarılırken içten ya da öperken de gözler açık olmaz. Bir içe dönüş, içle hisle bir görme meselesi yaşanıyor. Varoluşsal gerçekliği hissetme anları. Zaten mutluluk ve his dediğimiz şey anlık değil midir? Kitap özel bir yolculuğa başlayan bir grupla başlıyor. Bu özel yolculuğa katılmak isteyenlerin herbirinin kişisel bir hedef belirlemesi bekleniyor. Oysa yolculuğu başlatan “Cemiyet”, ortak bir hedefi, aynı bayrağın altında toplanmayı temsil ederek kurallar çerçevesinden başlıyordu. Neresinden bakılsa tezat görünen bu anekdot, kitabın can alıcı noktalarından birini temsil eder. İster Mekke’ye git istersen Hindistan tapınaklarına. Her biri bir şeyin arayışındadır. İnsan olmayı hissetmenin. Azra Kohen’in Aeden kitabını okurken yapıyorum bu incelemeyi. Oradaki bir alıntı da askında beni bu kitabın incelemesine getirdi. “Önce insan olacaksın, sonra Müslüman ya da Hristiyan ya da Yahudi...Tüm bu dinler, insana insanlığı öğretebilmek için sunulmuşlardır. Sen insan olmayı başarabilmek için doğduğunu anlamadıysan, hangi dine inandığının hiçbir anlamı yok. Çünkü din gidilen bir yoldur, varılan yer değil.“ Bu alıntı da insan olma arzusu da kitaptaki başka bir alıntıyı çürütüyor bir yandan. “Varoluşun bir amacı yoktur. Güzel amaçların arkasına gizlediğin hiçbir varoluş amacı da sana kolayca ulaşabileceğin şu anki mutluluğundan daha fazlasını getirmeyecek.” İşin özü an. An’da fiil göstermek. Ertelememek, beklememek ve hep kendi an’ından yürümek. Bedenini okumak belki. Gözler kendini görmez dışarıyı yorumlar bu sosyal varlık olarak başkasından da mesul olduğumuz için, göz kapakları da en kutsal sayabileceğimiz beynimizle iletişimimizi saylasan perde olarak kalp gözümüzü açıyor ve oradan büyütüyoruz düşünceleri, tasavvur ediyoruz olanı biteni. Kıymetli bir kitaptı benim için. İnsan dönüp dolaşıp çarpıyor kendine. Ya gözüyle ya da göz kapağı ile... illaki bir hasbihal yaşıyor yaşadıkları, yaşamadıkları, yaşayacakları üzerine. Ve bir an da olsa şu düşünceye varıyor; geçmişin keşkesi geleceğin kaygısı arasından bir anda gerçeklikte olmak en gerçeği. Kafanızı karıştırmasına izin verin kitapların. Hiçbir kitap öylesine uğramaz dimağımıza. Keyifli okumalar!
Doğu Yolculuğu
Doğu YolculuğuHermann Hesse · Can Yayınları · 20192,800 okunma
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.