Tanrı, kötülüğün ve ıstırabın meydana gelmesinden memnun olduğu için değil, bizim görmediklerimizi gördüğü için bütün bu olanların gerçekleşmesine müsaade ediyor. Tanrı fotoğrafın tamamını görüyor, biz ise fotoğrafın ancak bir pikselini, çok küçük bir kısmını görebiliyoruz. Bunu idrak etmek inanç sahibi kişilerde manevi ve zihni bir sükunet peyda ediyor, çünkü inanan kişi anlıyor ki dünyada gerçekleşen her şey, üstün İlahi inayete istinaden, üstün İlahi bir hikmetin dahilinde cereyan ediyor. Bunu kabul etmeyi reddetmek, aslında mizoteisti kibir ve bencilk batağına saplanmasına ve nihayetinde, bir çaresizliğe sevk ediyor. İmtihanı geçmeyi başaramıyor ve Tanrı'ya olan nefreti ona Tanrı'nın aslında kim olduğunu unutturuyor, İlahi hikmetin, merhametin ve lütfun hakikatini görmezden gelmesine vesile oluyor.