Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gerçekten de, bir genç kızın, yazgısını tamamlayıp kadın olabilmek için ne büyük engeller aşması gerektiğini biliyoruz artık: kadınlığa geçebilmesi, hem bedensel, hem ruhsal, uzun bir "çalışma"yı zorunlu kılmaktadır. Bu işi bir gecede bitirmeye çalışmak salaklık ve barbarlıktır; ilk cinsel birleşme gibi zor bir ameliyatı görev haline getirmek son derece saçmadır. Kadının başına gelecek iş kutsal olduğundan, toplum, din ve aile kendisi bir efendiye teslim eder gibi bin bir törenle kocaya verdiklerinden, kadının gözü iyiden iyiye korkar; evlilik de tam bir kesinlik kazandığından, cinsel edim bütün yaşamını bağlayacak sanır. Ve işte o an mutlak içinde kendi varlığını yakaladığını hisseder: ömürlük bağlandığı adam, gözünde, Erkek'i temsil eder; ayrıca, yaşam boyu kendisine arkadaşlık edeceğinden, yabancı biri gibi gözükür kadına. Oysa, erkek de omuzlarına çöken yükün ağırlığı altında ezilmektedir; onun da kendine göre güçlükleri, aşağılık duyguları vardır ve bunlar onu ya utangaç ya da kaba yapar; pek çok erkek, düğünün tantanasından, gerdek gecesi cinsel ilişkide bulunamaz.
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.