Abdülhak Şinasi Hisar tarafından kaleme alınan Boğaziçi Mehtapları, İstanbul üzerine yazılmış bir eserdir. Yazarın çocukluk ve gençlik yıllarının İstanbul’unu, eski Boğaziçi hayatını, şiirsel bir üslupla anlatan eser, alışılmış anı kitaplarından farklı olarak belirli olaylar zincirinden oluşmaz. Yazar, çevresinde yaşananların anlatıcısı ve tanığı olarak kendini o dönemlerde Boğaziçi’nde yaşayan insanların yerlerine koyar ve onların yaşadıklarını, kendi duyguları ve halleriyle zenginleştirerek kaleme alır. Eser, bir kişiden ziyade o dönemi yaşamış tüm Boğaziçililerin ortak anılarından oluşur. Döneme ait hatıralar “Boğaziçi medeniyeti” düşüncesi etrafında şekillenirken, Boğaziçi mehtaplarını canlandırmakla aslında geçmişin güzelliklerinin unutulmaması ve korunması da amaçlanır. Yazar aynı zamanda Boğaziçi’nin güzelliklerini, mehtaplı gecelerini, musiki fasıllarını yaşayan; her kesimden İstanbul insanının yaşantısını, zevklerini, birbirleriyle olan ilişkilerini ve sosyal yaşamlarını detaylıca anlatır. Kitap, Abdülhak Şinasi Hisar’ın mehtaptan yola çıkarak gözlemlerini şairane bir üslupla aktardığı ve Türkçenin en güzel şekilde kullanıldığı nadir eserlerden biridir. İlk kez 1942 yılında yayımlanan Boğaziçi Mehtapları, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başlarının İstanbul’unu anılar eşliğinde anlatır. Yazar, mehtapta sandal sefalarını, fasılları, hanende ve sazendeleri, o dönemin sosyal ve kültürel hayatını aktarırken okuyucuyu o büyülü atmosfere çeker ve Boğaziçi’nin eşsiz manzarasını okuyucunun zihninde yaşatır. Böylece Boğaziçi’nin kendine özgü büyülü havası, Hisar’ın izlenimleriyle edebi bir nitelik kazanır. Eserde aynı zamanda geçmiş medeniyetlerimizi anlatmada sanatçıların yetersiz kalışı, geçmişe duyulan özlem ve onu koruyup geleceğe taşıma düşüncesi, eski yalıların yıkık görüntülerinden yola çıkılarak dile getirilir. Yazara göre “İstanbul’da tabiatın örneksiz tek güzelliği de şüphesiz Boğaziçi’dir.” Öyle ki Boğaziçi canlı bir varlık gibi insanlarla tabiat arasında bağ kurar. Yine eski zamanlarda Boğaziçi’nin vazgeçilmezi olan musiki; yazara göre insanların mutluluk kaynağıdır ve geçmişle gelecek arasında bir köprü vazifesi görür. Abdülhak Şinasi Hisar’ın Boğaziçi’nden hareketle o döneme ilişkin kaleme aldığı anıları, Boğaziçi Yalıları adlı ikinci eseriyle devam eder.

Boğaziçi MehtaplarıAbdülhak Şinasi Hisar · Yapı Kredi Yayınları · 2013231 okunma

·

6 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Spartacus