Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Spartacus

Sabitlenmiş gönderi
Yasam mucadelesi emeğe tüm toplum saygı gösterirse anlam kazanır. Zira mutluluk , emek sarfedenin emeğinin haklı değerini almasıyla doğru orantılıdır. Spartacus ✊
Reklam
175 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Mehmet Akif Ersoy'dan Seçmeler
Mehmet Akif Ersoy'dan SeçmelerMehmet Akif Ersoy
7/10 · 6 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Spartacus
Bir kitabı okumaya başladı
Karma Karışık Evren
Karma Karışık EvrenDolores Cannon
10/10 · 3 okunma
Spartacus
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Savaş ve Açlar
Savaş ve AçlarHasan İzzettin Dinamo
9.3/10 · 1.282 okunma
Reklam
Bu sana son öğüdüm olsun, Tenzile. Sen cahil bir kız da değilsin. Seni elimden geldiğince okuttum da.” Tenzile, ayaklarının ucuna basarak annesinin yanaklarından öptü: “Peki anneciğim, bir daha öyle çocukluklar yapmam.” “Hani çocuk bile olsan ayıp. Oysa sen koskoca gelinlik kız oldun. Bu yaptığını hiç kimse çocukluğuna vermez. Namusumuz bir paralık olur. Yarın kötü kız diye Allah etmesin, kimse seninle evlenmek istemez. Sonra halimiz nice olur yavrum, nice olur düşünsene biraz.” “Peki anne, söz veriyorum, artık bu ayna oyununa temelli son veriyorum. Ayna tuttuğum erkekler bana baktığına göre demek ki ben, artık, kocaman bir kızım. Erkekler bende bir kadınlık görüyorlar.” Tahar Hanım, artık onu dinlemeyerek yukarı çıkmaya başlamıştı. İri gövdesinin altında tahta merdiven zangırdıyordu.
Tenzile, Tenzile, dedi, aklını başına devşir, yoksa ağabeyine kemiklerini kırdırırım. Eğer bütün babasız kızların analarına ettiklerini sen de bana etmeye kalkışırsan, seni kendi şu ellerimle boğarım alimallah !” “Ne yaptım ki ben anneciğim?” “Daha ne yapacaksın? Elin heriflerine ayna tutuyorsun. Yarın, burasını başka bir yer sanarak bütün erkekler kapıya toplanırsa seni parçalar önlerine atarım.
92 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Şule Gürbüz’ün ilk eseri olan “Kambur”, 1992 yılında basılmıştır. Türk edebiyatındaki postmodern roman anlayışının temsilcilerinden olan yazarın henüz on sekiz yaşında yayımladığı bu eseri, özgün bir anlatım ve üsluba sahiptir. Hayatın zorluklarını yaşamış ve bu zorluklar altında ezilen kambur; insanların ruhlarındaki kirlenmişliği de yüzlerine
Kambur
KamburŞule Gürbüz · İletişim Yayıncılık · 20196,1bin okunma
Hırsız
Kırık, belalı, yılgın, belki de birazcık mutlu bir ses: "Benim," dedi. "Beni tanımadın mı?" Sonra da çabucak ekledi: "Borcumu ödedim." Son sözcükler birer zafer türküsü gibi çıktı ağzından. Koşarak bir anda karanlığa karıştı. Sabahleyin onu köprünün altında Güvercini maviye, hem de masmaviye boyar gördüm. Teknenin ucunda ak Güvercin öyle şanlı duruyordu. Beni görünce şöyle içten, ışık gibi candan güldü. "Merhaba," dedim. "Merhaba," dedi. Bıçkın, kurnaz, yenmiş, sevinçliydi. Merhaba! Merhaba bre Çakır!
Hırsız
İşte bunu yazamam. İşte buna dilim varmaz. Kahrolurum. Çakırın bir hırsızlıktan dolayı tutuklandığını gazeteler yazdı. Tam da Nusret Beye geldiği gece, belki Nusret Beyin evinden çıkar çıkmaz tutuklanmıştı. Mahpushaneye gittim. Çıkmadı. Ona biraz para, sigara bıraktım. Bir daha da aramadım, arayamazdım. Birkaç gece karanlıkta bizim evin köşesinden, ben gelirken birisinin kaçtığını gördüm. Bir anlam veremedim, aldırmadım. Ya da polis sandım. Bana gözükmek istemeyen. Sonra bir gece karşıma birden dikiliverdi: "Kim o?" dedim. "Sen kimsin?"
Reklam
Hırsız
"Hiçbir şey demem. Bir daha kimse gırtlağını sıkmayacak." Nusret Bey bir kurtuluş ohu çekti: "Sıkmayacak," dedi. Ben inanmıyorum. Nusret Beye de, kendime de. Çakır kimsenin boğazını sıkmaz. Çakır ekmek yediği sofraya bıçak sokmaz.
5,1bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.