Hikayemiz dağ yürüyüşü yaptığı sırada kurbağagiller familyasından (muhtemelen Akutagawa'nın müthiş hayal gücü sayesinde yarattığı), insanlardan çok farklı ve bir o kadar da insanlara benzeyen bir canlı türü Kappalardan birine rastlayan ana karakterimizin gözünü bir anda Kappa ülkesinde açmasıyla başlıyor. Bir efsane olan Kappaların gerçek olduğunu görüyor görmesine ama Mars'tan gelmiş bir uzaylının yabancılığını çekiyor ilk zamanlar. Çünkü Kappa denen bu canlılar oldukça garipler. Mesela dişiler daha baskın, sokakta erkek kovalayan dişiler ve dişilerden kaçan zavallı erkek Kappalar görmek oldukça komik geliyor, ve tabii garip. İnsan dünyasındaki hemen her şey burada da var, doğum-ölüm, dinler, okula gitmek, meslekler, aile, siyaset, sanat.. Ama yapış şekilleri, hayata bakışları farklı geldiği için insan dünyasını da sorgularken buluyorsunuz kendinizi. Mesela bir dişi doğum yapacağı zaman henüz doğmamış bebeğe seslendikleri bir bölüm vardı. "Dünyaya bir Kappa olarak geleceksin, okey misin?" Ve bebek Kappa eğer isterse dünyaya geliyordu. Bir başka bölümde ise Kappa dinini merak ettiği için papaza gidiyordu, o dinin papazına. Papaz dini anlattıktan sonra sır verir gibi kulağına eğilip "aslında ben de inanmıyorum ama ah o ettiğim dualar gerçek olursa.." diyordu. Daha anlatacak çok şey var ama eğer anlatırsam 78 sayfalık kitabın tim bölümlerini geçirmem gerekir. Akutagawa sanki 500 sayfalık bir kitabı özete çekmiş gibi, dolu dolu ve çokça eğlendirici bir eser koymuş ortaya. Japon edebiyatına Murakami ve Osamu ile değil bu eserle başlamış olsaydım kesinlikle bu kadar beklemez ve seve seve herkese önerebilirdim, neyse geç olsun güç olmasın diyor ve bu kitabı 2024 favorim sayıyorum. Yıl başından şimdiye dek tüm kalbimle tam puan verdiğim ilk kitap oldu, rafta Raşomon gel gel yapıyor bana. Geliyorum.

KappaRyunosuke Akutagava · Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi · 2010570 okunma

·

42 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.