Gönderi

70 syf.
·
Puan vermedi
Biraz zor bir yazar
Edebiyat dediğimiz şey aslında ne yazdığımızdan çok neyi nasıl yazdığımızla ilgilenir. Bu yazar daha çok bu kısmı ile ilgilenmiş gibi. Duygularını dile getiriş şekli pekte anlayabileceğiniz veya söyle söyleyeyim hemen anlayabileceğiniz türden değil. Sanırım örnek vererek bu durumu daha iyi açıklayabilirim. Mesela bir mısrasında şöyle diyor: Bir viyoladan yaptığım tabutta, yaşıtları çoktan unutulmuş hatıraları taşıyorum. Yani bu cümle sana bana göre anlam kazanan bir cümle. Biri burada şunu anlatmak istiyor yazar diyemez. Tabi ki edebiyatta kesin bir doğru yoktur ama bu muamma durum bir çok şiirde var. Ve şiiri okurken değil anlamaya çalışırken yoruluyorsunuz. Bu durum sizi rahatsız etmiyor. Çünkü şiir kendini okutturabiliyor. Bu durumu Edebiyat öğretmeni ablama anlattım. Ablam bana şairi anlamak zorunda olduğunu kim söyledi dedi. Haklıydı, aslında anlamak zorunda değilim. Kitabı önerip önermeme konusunda bir fikir beyan etmeyeceğim. Ama kitap hakkında bilmeniz gereken en önemli kısım şu: Yazarın kusursuz bir kelime hazinesi var. Ben viyola, peşrev, cebren ve buna benzer birçok kelimenin anlamını bu kitapta öğrendim. Aslında Anlatmaya çalıştığım bir diğer hususta buydu. Yazarı, ortalama on bin kelimeyle kendini ifade eden biri anlayamaz. Ve bazen öyle mısralarla karşılaşıyorsunuz ki bendemi bir problem var diyebiliyorsunuz. Ve inanılmaz uzun cümlelerden oluşan mısraları var. Hatta deneyip bazı mısraları sesli okuyabilirsiniz nefesinizin yetmeyeceğini göreceksiniz. Aksanı bozuk bir dille taksirli suçlardan hüküm giymiş bir sevdaya dökerken güzelliğini şarkılar da utanmalı ritmi bozuk bir kalbin ezgisinde gözlerin anlatılırken mesela bu dört mısradan oluşan bir kıta gibi dursa da aslında tek cümle.
Tanrı Tanır Beni Günahlarımdan
Tanrı Tanır Beni GünahlarımdanEmre Işık · Cinius Yayınları · 01,033 okunma
·
7 artı 1'leme
·
359 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.