"Hebron'un tüm sembolizmine rağmen Davut Kudüs'ü yeni başkenti yaptı ve Kutsal Kitap'taki ifadeyle 'tüm İsraili' otuz üç yıl daha buradan yönetti. Davut'un Kudüs'ü birleşik krallığının başkenti yapma kararında şehrin kalesi, surları ve kutsal kökenleri bir rol oynadıysa da muhtemelen en önemli sebep şehrin ne Yehuda'ya ne de İsrail'e ait olması ve İsrail'in on iki kabilesinden hiçbirinin şehir üzerinde herhangi bir tarihi ya da dini hak iddia etmemesiydi. Aslında fetihten sonra Kudüs kozmopolit bir şehirdi. İsrailliler yerli Kenanlı ve Hititlileri kovmak yerine onların arasında yaşadılar. Kudüs, kralın İsrail ve Yehuda kabilelerini kendi merkezi kontrolü altına alabileceği bağımsız bir başkent için mükemmel bir seçimdi."