Gönderi

152 syf.
·
Puan vermedi
Utz / Bruce Chatwin İkinci Dünya Savaşının başlarında doğan Bruce Chatwin’in gazetecilik, yazarlık, empresyonist resim uzmanlığı ve hatta gezginlik gibi birçok mesleği var. Hatta edebiyat çevreleri onu, aynı zamanda bir yazınsal gezgin olarak da kabul edip, yolculuğunun Flaubert, Lawrence, Thomas Hardy ve Graham Green’den geçerek Rimbaud’dan Heminghway’e kadar uzandığını söyler. Chatwin’in yolu bu kez bir porselen koleksiyoncusuyla kesişir, Kaspar Joachim Utz ile. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Prag’a kaçan ve binlerce parçalık koleksiyonunu Stalin döneminde de genişletmeye devam eden Utz’un porselenlerine bu kez rejim el koymak ister. Utz rejimin gözünde tehlikeli bir adamdır, sanatçıdır çünkü. Buna rağmen porselenlerini bırakması kaydıyla her yıl bir kez ülkeden ayrılmasına izin verilir; ama Utz onlarsız yapamaz; böylece hem komünist devletin hem de koleksiyonun tutsağı olarak yaşamaya devam eder. Porselenlerin sonunun nereye varacağını merak ettiğimiz Utz okuru sürpriz bir finalle karşılayıp, şaşırtıyor. Konunun çekiciliğine rağmen çok fazla terim, kişi ve yer adlarıyla akış yer yer durağanlaşıyor. Hacimli bir eserde normal karşılacağım bu durumu 150 sayfalık bir metinde biraz fazla buldum. Konunun daha çok devrim ve soykırım üzerine olmasını beklerken; Utz’un bir patolojik bozukluğa varan porselen toplama saplantısı daha ağır bastı. Zira eski basımlarda kitabın adı “Porselen Delisi Utz” #alıntılarım “Zorbalık tek tip bir görünüşün olduğu kendi yankı odasını yaratır.” “Dinliyorlar, her şeyi, her şeyi dinliyorlar ama… hiçbir şey duymuyorlar!” “.. aslında bu minik figürlerin dünyası onun için gerçekti. Ve aslında onlarla mukayese edildiğinde G*stapo, Gizli Polis ve diğer serseriler yıldızlı birer yaratık gibiydiler.” #ingilizedebiyatı #sanat #koleksiyon #siyaset #soğuksavaş #tarih #birdahaoku @canyayinlari @birdahaoku
Utz
UtzBruce Chatwin · Can Yayınları · 202464 okunma
·
76 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.