Kendi kendimi alaycı bakışlarla izlerken, ne olursa olsun hayatı seyretmekten de hiç vazgeçmedim. Ve artık, bütün umutların hüsranla sonuçlanacağını kabullenmiş biri olarak, umutla hayal kırıklığını aynı anda tatmanın özel ıstırabı içindeyim, hem acı hem tatlı bir yemeğe benziyor bu, acıyla tatlı arasındaki zıtlık, tatlıyı iyice bala çevirmiş. Bütün savaşlarda peşinen yenilmiş, şimdi her yeni çarpışmadan önce, son geri çekilme hareketini her ayrıntının tadını çıkararak kağıda döken karamsar bir generalim ben.
…
Kimileri, umutsuz yaşanmaz, der; kimine göre ise esas umut varken hayat bomboş kalırmış. Bugün ne umut besleyen, ne de umutları kırılan biri olarak bana göre hayat, benim de dahil olduğum basit bir çerçevedir, sırf göz zevkine hitap eden, belli bir konusu olmayan bir gösteri gibi izlerim onu; hep yarım kalan bir baledir o ya da rüzgârla kımıldayan yapraklar…