Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Eşref-i mahlukatın mukaddes duygulardan en güçlüsü olan aşk için ihsas ettikleri üzerine... Çağımızda birden fazla aşk deneyimi giderek yaygınlaşıyor, kadınların da erkekler gibi birden fazla aşk yaşamaları normal sayılıyor. Böylece, bir kereden fazla aşık olanlarımızın sayısı giderek artıyor. Bu deneyimlerin sıklığı, ilişkilerimizde daha titiz, daha eleştirici davranmamıza yol açıyor. ''Önemli olan, insanın kendisi. ''Duygusal yatırımlarınızı titizlikle değerlendirmemiz, her zaman duruma hakim olmamız öğütleniyor. Kimsenin sizi üzmesine izin vermeyin. Önemli olan sizsiniz.'' Verilen mesaj bu. Aşk kendimizi korumanın buyruğunda. Aşka totalitarizmin bir başka örneği de, bir aşk deneyimini bir başka aşk deneyiminin ışığında değerlendirmekten, birini diğeri ile kıyaslamaktan kaynaklanıyor. Tüm aşk anlatılarında, kilometre taşlarını, yol işaretlerini, kritik noktaları, aşk deneyimlerindeki ''kişiler'' oluşturur. Aşk sürecinin kendisini, onun kendine has coşku, heyecan ve tadını yaşayamayız, yaşatmayız. Aşk duygusuna sahip değiliz; ancak çeşitli kişilerle olan ilişkilerimize onun nasıl yansıdığının hesabını tutarız. Oysa aşkın, kendi içinde, kendinden gelen özellikleri vardır. Aşk sona erdikten ve iki kişi o deneyimden çıktıktan sonra da aşk bir bütün, bir toplam, bir gestalt olarak baki kalır. Yitirilen, aşk değildir. Yitirilen, o belirli sevme şeklinden vazgeçen kişidir. Ama, kişilerin arasındaki aşk, bir zamanlar var olmuş olan aşk yok olmuş değildir. O her zaman mevcuttur. Aşk ilişkilerimize kişiler aracılığıyla bakma alışkanlığımız yüzünden aşkı gözden kaybederiz. İki ilişki ya da iki aşk birbirinin aynı olamaz. Oysa, çoğu kişi, yeni bir aşk ilişkisinde, eskisinde bulduklarını aramaya kalkar, ama yeni sevgililerinde aynı heyecanı, aynı zevki bulamaz. Onların düştüğü bu aptalca hayal kırıklığı üzerinde fazla durmaya gerek yok. Aynı deneyimleri ısmarlayıp tekrarlamaya çalışmak; zamanı, insanları, aklı ve duyguları standartlaştırma çabası, gerçekten son derece ilkel bir totalitarizm örneğidir. Girdiğimiz her yeni ilişkide, bundan önceki ilişkilerde neyin kötü olduğunu birbirimize anlatırız. Yürüdüğü sürece neden yürüdüğünü değil de, sonunda neden yürümediğini konuşur dururuz. Tüm sürecin anlamını değerlendirecek yerde, aşkı unutup ilişkiyi ve onun sonucunu yargılarız. Oysa yaşadığımız aşk, insanlık tarihindeki tüm aşkların bir devamıdır.
Sayfa 269Kitabı okudu
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.