Herkese Merhaba :)
Bugün Güzide Behram'ın kaleminden Otuzuncu Kuş Hüma kitabıyla geldim.
Hüma fizyoterapist olaraktan çalıştığı hastaneye gitmek için arabasına bindiğinde bir kaza gerçekleşir ve gözlerini çalıştığı hastanede açar.Bu feci kaza sonucunda artık ayaklarını hissetmiyordur. Evde fizyoterapi almaya başlar.Fizyoterapisti Tuğrul bir gün yanında Mantıku't-Tayr kitabını da getirir.
Mantıku't-Tayr'da kuşlar ile ilgili hikayeler kullanılarak, çeşitli semboller aracılığıyla tasavvufun temellerini, önemli prensiplerini ve tasavvufî yaşam ile inancı anlatılmaktadır. İşte bu kuşlardan birisi de Hüma kuşudur.Yani Tuğrul sadece bedenen değil zihnen de Hüma 'nın kendini iyi hissetmesini kendisini bulmasını sağlar. Ancak bir gün Tuğrul 'un ortadan kaybolması ve Hüma 'nın yeniden gözlerini hastanede açması ile her şey değişir.
Biraz araştırma yapıp okuduğum bir kitap oldu aslında.Mantıku't -Tayr kitabını ilk defa duydum bende.Tasavvufi yönü ve içeriği ile kitabın Mantıku't-Tayr'dan bahsetmesi ve Hüma 'nın Simurg'a ulaşması (Farsça 'da Otuz Kuş anlamına geliyormuş) ve hakikati araması yolunda attığı adımları okumak harikaydı. Özellikle gözlerini hastaneden açıktan sonraki olayları büyük bir merak içerisinde okudum.
İlmi yönü yüksek olan bu kitabı okumak isterseniz tavsiye ederim.√√