"İnsanın, dünyadaki yaşantısında karşılaştığı mutlu edici veya ızdırap verici şeylerden hareketle, doğru üzerinde olup olmadığını düşünmesi anlamsızdır. Çünkü dünya hayatında, insanın karşılaştığı hadiseler, inancının değil, amelinin, eylemlerinin bir sonucudur. Her ne kadar bu tam anlamıyla kesin olmasa da büyük oranda bu şekildedir. Bundan dolayı da bu karşılaşılan hadiselerin, asıl hesap günü sonucunda verilecek kararın karşılığıyla ilgisi yoktur. Asıl karşılık sadece hesap günü sonrasındadır..."
Sayfa 3 - Pınar Yayınları, 1986