Kitabı çok zor bitirdim, yarım bırakmamak için direndim. Beni çok rahatsız etti açıkçası. Bu aşk falan değil. Bazı şeyler romantize edilemez, bazı şeylerin güzellemesi yapılamaz. Kısaca konusuna değinecek olursam Osmanlı döneminin son yıllarında babasını cephede kaybettikten hemen sonrasında da annesini kaybeden küçük bir çocuğun, ölen dayısının rum eşiyle olan hikayesi, çocuğun bakış açısıyla anlatılıyor. Annesiz kalan beş yaşlarında bir çocuk ile anne olamamış yirmi iki yaşında bir kadının saplantılı sevgilerinin aşka dönüşmesi kulağa ne kadar normal gelebilir ya da bu aşk olabilir mi? Bence olamaz çünkü anne gibi görülen bir kadın ve elinde büyüttüğü çocuk arasında geçen şey aşk değil benim gözümde. Bir de şöyle bakalım, olaylarda ve anlatılanlarda cinsiyetleri yer değiştirelim. Beş yaşında bir kız çocuğu ile yirmi iki yaşında bir adamı konu alsaydı roman, yine mükemmel bir aşk hikayesi diyebilir miydik acaba? Tekrar ediyorum bazı şeyler romantize edilemez. Sınırları aşan, bence biraz da mide bulandıran bir roman. Ben ne aşkın yüceliğini hissettim ne de sevdim. Teknik açıdan güçlü ama konu olarak aynı şeyi asla söyleyemeyeceğim. Kolay kolay bir kitabı da bu şekilde eleştirmem. Tavsiye etmiyorum.

Korkma İnsancık KorkmaTurgut Özakman · Bilgi Yayınevi · 20181,004 okunma

·

95 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.