Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İnanç birliğini zorla kabul ettirmeye çalışan hükümdarlara alışık olan bir Batı Avrupalı için en dikkat çekici şey, padişahın tebaası arasındaki din­ llerin çeşitliliği olmalıydı. Osmanlı İmparatorluğu Müslüman bir siyasaydı, ama Avrupa'daki topraklarında Müslümanlar bazı yerel istisnalar dışında azınlığı oluşturuyorlardı. Nüfusun büyük çoğunluğunun Müslüman ol­duğu Asya'daki topraklarındaysa Hıristiyanlar bazı yerlerde çoğunluk ola­biliyorlardı. Aynı şekilde, özellikle 1492'de İspanya'dan kovulan Yahudi­ler'in yerleşmesinden sonra, özellikle İstanbul'da ve Selanik'te büyük bir Yahudi nüfus mevcuttu. Osmanlı şehirlerinin tipik bir özelliği, her biri bir ibadet yeri etrafında yoğunlaşan dini cemaatlere göre bölgelere ayrışma­sıydı. Ana dini cemaatler arasında da ayrılıklar vardı. Halk İslamının öne çıkan bir özelliği, bağlıları Müslüman ibadetinin ortodoks biçimlerine de uydukları sürece, heterodoks uygulamalarına ses çıkarılmayan tarikatların bolluğuydu. Padişahın Hıristiyan tebaasının çoğunluğu Rum Ortodoks ya da Ermeni kiliselerine mensuptu, ama birçok başka Hıristiyan cemaatler -Macaristan'daki Katolikler ve Protestanlar da dahil- de vardı.
Sayfa 10 - Tarih Vakfı Yurt YayınlarıKitabı okudu
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.