Kendimiz ile varoluşumuzu paylaştığımız nesneler arasında birtakım ayrımlar yaptığımız çağ sona eriyor. Çok da uzak olmayan bir geçmişte, en azından modem Batı'da, insan denen varlık bir şey ya da nesne değildi. Bir hayvan ya da makine de değildi. insanın özgürleşmesi tam da böyle bir ayrımı temel alıyordu. Bugün, pek çokları var ki etrafımızı saran ve birçoğu insan icadı olan nesnelerin güçlerini, enerjilerini ve dirimselliğini kendileri adına sahiplenmek istiyor. (...)
Çağımız, açıkça, siyasi ve kültürel kötümserlik çağıdır. Aynı zamanda, olağanüstü kırılgan bir çağdaş özne bağlamında, bir duyumsamalar çağı. Kitlesel narsisizmin de yardımıyla, gerçekle karşılaşma dil vasıtasıyla değil, zevk ve beden vasıtasıyla vuku buluyor artık.