ANNEN PRANGAN OLURSA
…
..
- Oğullar ve Sevgililer
- David Herbert Lawrence
..
Ocak ayı okumalarımdan biriydi Oğullar ve Sevgililer.
Oedipus kompleksini duydunuz mu?
Bu kavram psikoanalitik bir olgudur.
Freud ‘a göre Oidipus, kişilik gelişimi evrelerinden biri olan 3 -6 yaş ‘ta Fallik dönemde erkek çocuğunun anneye duyduğu bilinçdışı *elde etme* güdüsüdür basit bir ifadeyle. Adını da Oidipus efsanesinden alır.
Çocuğun burada anneye karşı bir elde etme ve baba dahil herkesten sakınma eğilimi bilinçdışı süreçte aktiftir. Bunun yaşanması doğal ama ayrılmanın fark edilmemesi ise saplantı olarak adlandırılır.
Bu erkeklerin ilerde karşı cinsle kuracağı duygusal bağlar için bir zemin de hazırlar.
Gelelim esere;
Morel ailesinin iki kuşaklık psikolojik açıdan çarpık yaşamı var.
Gertrude ve Wolter Morel çiftinin ekonomik ve sosyal olarak dengesiz, evliliği, üç oğlan bir de kız çocukları vardır, oğulları William ve Paul var merkezde.
Gerturde bütün bunların en üstünde bir yasa gibi durur.
Babanın ilgisizliği; vurdumduymazlığı, ailesine karşı ihmalkâr ve sorumluluklarından kaçan karakteri anne Gertrude ‘un hayatının bütün duygusal ve maddi imkan ve umutlarını oğullarına yöneltmesine sebep oluyor.
Oğullar böylece babaya atfedilen anneye sahip çıkma ve onu bırakmama ülküsünü sezgisel olarak omuzlarına almıştır.
Oğullar zaten belli bir eğilimle anneye meyilli ama annenin mizacı bu eserde ayrışmayı yok edici bir işlev görür.
Ve yukarıda bahsettiğim Oidipus kompleksi kronik bir döngüye girer, annenin de buna müsait kişilik yapısının etkisiyle “ ters oidupus “ denebilecek annenin de hissettiği bir durum oluyor.
En başta oğul William üzerinde yoğunlaşan duygu onda tam ifade imkanı bulamayınca daha fazlasıyla oğul Paul ‘a yönlendirilir Gertrude tarafından. Paul toplumumuzun “ana kuzusu“ tipine tam uyan kişiliğiyle yetişkin bir Oidipustur adeta.
Ve hikaye karakterlerin kararları ve ilişkileri için belki de sinirbozucu ifadesini kullanabileceğimiz bir hale gelir.
Paul her ilişkisinde biraz gevşek olan anne bağına aldanarak bir kızı sevmeye, ona bağlanmaya her inandığında uzaklaşmak ister.
Ve annesinin yörüngesinden çıkmaya yaklaştıkça o bağ gerginleşir ve onu geri çeker. Bütün o sevebilme imkanı anneni varlığıyla bir karabasana dönüşür.
Bununla ilgili hem kız arkadaşları Miriam ve Clair ile hem de anne ile arasında geçen diyaloglar çok iyi kurgulanmış.
Her kız arkadaş da farklı ruhsal betimlemelere konu oluyor.
Psikolojik açıdan sağlıklı olmadığına emin olduğumuz bu kurgunun en şaşırtıcı yanıysa otobiyografik yanının olması ve benim okuduğum ilk Lawrence eseri oldu.
Sadede gelecek olursam benim çok sevdiğimi söyleyemeyeceğim ama okuduğuma da pişman olmadım dediğim bir kurgu oldu. Öneri kısmı muğlak haliyle.
Kitapla Kalın
D. H. Lawrence 
Oğullar ve Sevgililer 
Sigmund Freud
·
70 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.