Dünyayı bir misafirhâne-i Rahmân olduğunu göstermekle ve dünyadaki mevcûdât ise, esmâ-yı İlahiyenin aynaları olduklarını;
ve masnûâtı ise, her vakit tazelenen mektûbât-ı samedaniye olduklarını bildirmekle, insanın fenâ-yı dünyâdan ve zeval-i eşyâdan ve hubb-u fâniyattan gelen yaralarını güzelce tedâvi eder ve evhâmın zulümâtından kurtarır. Hem mevt ve eceli, alem-i berzaha giden ve âlem-i bekāda olan ahbablara visal ve mülakat mukaddimesi olarak gösterir.