Modernleşmenin mutlaka ahlaki yozlaşmaya yol açmasa da, tutunum ve anlam bunalımına yol açan 'yan etkileriyle' ilgili kaygıların konusu, yine kadınlardır. Modem toplum hayatıyla baş etmenin güçlüklerinin, onları basbayağı hasta edeceği düşünülür. 1920'lerin ikinci yansında basında uzun süre devam eden "genç kız intiharları" tartışması, bu zihniyet kalıbına oturur. Her alandan (erkek) uzmanlar, bu intihar 'modasını', kadınların büyük toplumsal değişime uyum sağlayamamalarıyla, içine düştükleri mefküresizlikle, içtimai rabıtaların gevşemesiyle, kadınların müfrit hassasiyetleri ve marazi ruhlarıyla açıklarlar. Türkiye'de ruh hastalıkları ilminin öncüsü sayılan Mazhar Osman (Usman, 1884-1951), bu toplumsal tehlike karşısında, kadınlar için koruyup kollayıcı bir işlevi olan çokeşlilikten vazgeçmemek gerektiğini yazmıştır.
Sayfa 752 - İletişim Yayıncılık