Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Düşünme, hareket, mücadele, sorumluluk gerektirecek her soruyu teskin ve güdük bırakacak meselleri, uzun yolları kısaltacak kestirme yolları, ağrılar kesecek geleneksel eczaları vardı büyüklerin. Büyümüş ve bu yaşa gelmiş olmalarını sorulara bir cevap olarak görürlerdi. Sanki herhangi bir soru sormadan yaşamışlardı, bütün hal ve tavırlarıyla, Allah’ın hikmetinden olmaz’ın içinde yaşamak ve herkesi de orada yaşatmak istiyorlardı. Büyüklük, sadece bedenin değil, bilmenin de cesametiydi. Bedenlerinden önce düşünceleri yaşlanmıştı üstelik. Yaşların kıymetini kendinden menkul bir niteliğe süründüren tavırlarıyla çatışmamak elde değildi. Soru sormanın kıyısına kör topal ulaşmayı, kendini beylik olanın, umumiyetin, bir yaftanın içinden çekip toplamayı göze alanları zorlu seçenekler bekliyordu. Ya yolu yürümeye devam edip ayıplamadan kovulmaya kadar giden uzun boylu bedeli göze alacak ya da başkalarının önceden ısıttığı mindere gönül indirerek usulca oturup kendini bulma imkanını berhava edeceklerdi. Babam kendisine içinde bir yol bulma feraseti barındıran sorular sormayı göze alanı takdir ve teşvik etmekten erken caydı. Eskiden soruların karşısında coşku ışıllayan gözleri sonradan kaygıdan koyulaşır oldu.
Sayfa 87 - Everest Yayınları
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.