Sessizliğimle ona dolduracak bir boşluk veriyordum. "Huzur ve güven hissediyordum. Bilirsin... Gerçek huzur ve güven. Hissederdim." "Neye karşı?" "Bilmiyorum. Huzursuzluk ve güvensizliğe karşı." "Güzel bir öykü." "Doğru bu. Uydurmuyorum." "Elbette. Doğrucu olduğunu biliyorum." "Bazen sırf konuşmak için bir şeyler uydururuz. Ama bu gerçekti." "Biliyorum." "Sahiden." "Sana inanıyorum." Sessizlik oldu. Sessizlik o kadar uzun ve o kadar ağır oldu ki konuşmaya zorlandım.