İsrailde bir hastanede Ora, Avram ve İlan'ın tanışmasıyla başlıyor hikaye. Ancak neden oradalar, tam olarak hastalıkları nedir bu detaylar anlaşılmıyor. Bu üçlü arasında kurulan arkadaşlığın ardından çok ileri bir zamana atlanıyor. Ora'nın İlan'la evlendiği, iki oğlunun olduğu ve birinin asker olduğu zamana. Ora oğlunun askerlik görevini bitirip dönmesine sevinir ve onunla planlar yaparken, oğlunun ondan habersiz, gönüllü olarak tekrar askerliğe döneceğini öğrenir. Oğlunun gidişinin ardından onun kötü haberini almaktan çok korkar. Artık daha fazla dayanamaz ve önceden oğluyla gitmeyi planladığı bu yürüyüşe Avram'la çıkmaya karar verir. Bu yürüyüş bildiğimiz yürüyüşler gibi değil, oralardan, savaşlardan, acılarından, kaygılarından, geçmişinden, ikilemlerinden daha bir çok şeyden kaçmak, uzaklaşmak istiyor Ora. Avram'la çıktıkları bu yolda Ora'nın ve biraz da Avram'ın iç dünyasına iniyoruz. Aslında bu üçlünün askerlik sırasında tanıştıklarını ve sıkı bir dostluk kurduklarını, Ora'nın her iki adamla da dostluktan öte bir ilişkisi olduğunu öğreniyoruz. Bu coğrafyada yaşamanın zorluklarını anlatır aslında Ora. Hep bir savaşın içinde olmanın, etrafında dost ülke olmadan yaşamanın, nefret edilen bir halk olmanın zorluklarını anlatır alt metinlerde. O kendi içinde savaş halindedir. Araplara karşı olan duygularından dolayı kendine de kızar. Onlardan nefret etmez, savaşa karşıdır, bu nedenle oğlunun asker olmayı bu kadar istemesine de üzülür. Onun birini öldürecek olması da, öldürülme ihtimali de onu kahreder. Ancak yine de Arapları da tamamen benimsemiş değildir. Yolculuk boyunca hem Ora'nın hayatına hem de ortadoğuya farklı bir pencereden bakıyoruz. Ben karakteri ve kitabı sevdim. Yolculuğun sonuna kadar Ora ve Avram'la devam etmek isterdim. Biraz durağan ilerlese de sıkılmadan okuyabileceğiniz bir kitap, tavsiye ederim

Ülkenin SonunaDavid Grossman · Siren Yayınları · 201974 okunma

·

52 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özgün