Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

202 syf.
·
Puan vermedi
Ben Buradayım Sevgili Okuyucum Sen Nerdesin Acaba?
Oğuz Atay’ı sevgili okurların alıntıları ve Sevgili Olric ile tanıdım ama biraz daha ayrıntı haliyle yoksa üniversiteden elbette duydum eserlerini biliyorum:) Edebiyat dünyasında da adı çokça geçen postmodernist bir yazar olduğu ve içsel bunalımlar gibi temaları işlediğinden hep merak etmişimdir. Kısmet bu güne ve Korkuyu Beklerken ki hikaye türündeki eserineymiş. Öncelikle beğendiğim bir eser oldu ve söylendiği gibi tam bir postmodern. Kitabı okurken bana bıkkınlık verdi neden diye soracak olursanız kitap eylemsizlik üzerine kurulu. Kahramanlarının hemen hepsinde dışarıdan (toplum) başlarına gelmiş veya gelecek olan her türlü durumu direkt bir kabullenme ve bu kabullenişin getirdiği eylemsizlik hali var. Örneğin Beyaz Mantolu Adam hikayesinde : kahramana dilenci muamelesi yapan mı dersin, giyim mağazasında kahramana modellik yaptıran mı dersin bunun gibi başına gelebilecek her türlü durumu sorgulamadan, eleştirmeden bir kabulleniş bunun karşısında eyleme geçmeme gibi özelliklere sahip kahramanlara rastlanır. Bu bakımdan kahramanlar içinde yaşadıkları toplumdan çok uzak tiplerdir. Kahramanların bu eylemsizlikleri ya da kendinden bekledikleri rolleri yerine getirememelerinin sonucu toplum tarafından dışlanmasıyla eylemsizliğe sürüklenirler-, sıkışmış ve boğulmuş olurlar. Bu durumda kahramanlar aynı anda hem kendileri olmaya çalışır hem de toplumun beklentilerine cevap olmaya çalışır, bu ikilem onları toplumdan uzaklaşmaya, kaçmaya iter ve çıkış yolu aramak zorunda kalırlar ki çoğu kez bulamazlar. Bunun neticesinde çıkışı çoğu zaman unutmada ,intiharda ya da ölümde bulurlar. Tutunamayanlar’ı okumadım ama buradaki karakterlerin hemen hepsi tutunamıyor. Sanırım bu postmodernizmin bir özelliği Yusuf Atılgan’da da bunu görmüştüm. Özellikle Zebercet’te. Yine eserimize geri dönelim; Korkuyu Beklerken , Unutulan, Beyaz Mantolu Adam gibi hikayelerde kahramanlar öyle halktan, toplumdan kopuk ki birinin evi mesela şehrin en ücra köşesinde (Korkuyu Beklerken) bir diğeri tavan arasında unutulmuş (Unutulan) bu tarz silik tipler mevcut. Kahramanlar hiç bir irade göstermezler, tercihleri yoktur hep dışarıdan geleni kabul etmişlerdir öyle ki bazılarının isimleri yoktur çünkü toplumdan uzak toplumun bir parçası değiller. Onların tercihleri yerine hep başkaların tercihleri vardır onlar için örneğin seveceği kızı bile akrablarının seçmesini ister ya da bir mektupla evden çıkmamayı kabullenir. İncelemenin sonuna gelirken küçük bir anekdot koymak isterim ki birazcık Oğuz Atay biyografisine göz gezdirdim ve bence eserlerine öz yaşamının özelliklerini katmış. Örneğin “Babama Mektup” hikayesinde bunu bariz görmüş olursunuz. Ben daha realist bir tavır beklerdim :)
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,3bin okunma
·
106 görüntüleme
Tülin okurunun profil resmi
Çok güzel açıklamışsınız 👍🏻
Yola Revan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim 🙏 elimizden geldiğince:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.