Tek kelimelik kekre bir vedâ:
Külrengi, alıngan ve solgun
Sokak kapısında kedi sessizliği
Menteşelerdeyse paslı bir ima
Kıyıya iniyorsun yosun kokulu
Anıları aralıyor büyük boşluk
Taş sektiriyorsun belleğin seğiriyor
Yüzüne gölge gibi ağıyor hüzün
Ufka bakıyorsun harelenen uzağa
Gözlerini kamaştırıyor bu tenhalık
Tuz kirpiklerini yakıyor ve yağmur
Bir yangın arıyor arınmak için
Yine de unuttuğun bir şey var
Ne olduğunu hiç bilmesen de
Yol yolcusunu kelimeler kendi
Harflerini arıyorken bu vedâda
Kekemelik orada başlıyor sanki
Kalbin ve zamanın zorba şaşkınlığı