Sert, rüzgârlı, acılardan daha keskin ayazlı bir kıştan sonra yıl birdenbire dönüverdi, ilkbaharların ardından çarçabuk geliveren o son görkemli yaza bizi hiç hazırlamadan.
Sanki ilk kez Cennette düşlenmiş, İnsanoğlunun uyuklayan düşlerinin arasında bir mucize gibi yeniden ortaya çıkmış, çoktandır anımsanmayan bir iklim kuşağından saparak geldi bu yaz.
Masalsı bir ortaçağ yelkenlisi gibi üzerimize saldırdı, kentin önüne demir attı, beyaz yelkenlerini martı kanatları gibi katladı.