Barış için çalışmalar
Bir defa en azından insanları atalete sürüklemeyecek seviyede titreşimlerini ayarlamak mümkün. Zira barış, insanlar köşe minderlerinde yayılıp nefes alıp vermeyi dahi büyük gayretten bilsin diye değil, kâinatı anlayıp beşeri medeniyeti kâinatın özüne yakıştırmak için. Yok böyle olmayacaksa, harbi bile barışa tercih ederim. Bana itimat edebilirsin. Hedefim elektrikli bir afyon makinesi yapmak değil. Zaten afyon ve alkol dururken kimse kafasını karıncalatan bir cihazla uğraşmaz. Gerçi, afyon ve alkol olmasa da uğraşmaz. Bu makineyi dilediğim gibi ayarlayabilsem bile bütün dünyaya barış getirilecekse, herkes üzerinde tesirli olmalı. Bütün dünya ahalisinin kafasına teker teker metal levhalar bağlamak mümkün değil. Ancak bunun da çaresi bulunabilir. Mıknatıs, metalleri halatlarla değil, görünmez bağlarla kendine çekiyor. Yani insanları kablolara, tellere bağlamaya lüzum olmayabilir. Her insanın ruhunun titreşimine, beyninin elektromanyetik dalgalarına görünmez bağlarla temas edecek bir makine yapılabilir. İnsan beyni gibi, insan ruhu gibi, elektromanyetik dalgalar yayacak bir barış makinesi. Dünyanın neredeyse her şehrine kolaylıkla birer adet yerleştirebileceğimiz bir barış makinesi. Fakat senden gizlemeyeceğim Celal. Bugünden yarına hallolabilecek bir iş değil. Ama bu, elden geldiğince barış amacına hizmet etmemize mani olmamalı. Sirk de işte bu sebeple mühim. Gerçi bana kalsa sirkler hep mühimdir.
Sayfa 61 - April yayıncılık
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.