Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

BİZDE DEVLET ADAMI YOK MU?
Bundan elli sene evvel olduğu gibi bugün de, başarısızlığımızın sebebini, dışarıdan örnek alarak yaptığımız bu ıslahatları, lâyıkı ile tatbik edecek devlet adamlarımızın yokluğunda buluyoruz. Bir memleketin, yarım asırlık bir zamandan beri, umúmî durumunu düzeltip, ıslâh edebilecek adamlardan mahrum bulunduğu nazariyesi, bizce inanılacak bir iddia değildir. Çünkü manevî ve ilmî seviyesi hangi derecede bulunursa bulunsun, bir cemiyetin, kendisini güzelce idare edecek, daha emin ve sâlim yollara sevke muktedir olacak unsurlardan mahrum bulunmasını akıl kabul etmez. Bu unsurun bizde daima yok olduğunu iddia etmek, başarısızlığımızın sebeplerini iyice anlamamış olduğumuzun delilidir. Bizim, şimdiye kadar, hiçbir ıslahatın icrâsında muvaffak olamayışımız, daimî olarak, bizce yapılması zararlı olan, yahut yapılmasına imkân olmayan şeyleri yapmak istemiş olmaklığımızdan ileri gelmiştir. İşte asıl ve tek sebep budur. EN İYİ ADAMLARIMIZI HEBA EDİYORUZ Biz, en mükemmel ve en muktedir unsurlarımızdan istifa- de edemiyoruz. Çünkü ıslahat adı altında durmadan memlekete sokulan kötü ve ahmakça yeniliklerden bir fayda olmadığı halde, en iyi adamları bunların tatbikine mecbur ederek gayret ve çalışmalarını heba etmekteyiz. Çünkü inkılapçılarımız, insanların kanun ve nizamlar için değil, kanun ve nizamların insanlar için meydana getirilmiş olduğunu hiçbir zaman anlayamamışlardır. Bir Fransız'a: "Eğer Fransa devlet adamları, komşunuz İngilizlerin kanun ve nizamlarını tatbike kalkışacak olsalar, Fransa'nın hali ne olur?" diye sorsak, cevaben: "Bu, Fransa'nın mahvına sebep olur!" diyeceğinde şüphe yoktur. Çünkü böyle yapılmakla, Fransa'nın tabiî gelişme akışının bozulacağını bilir ve dolayısıyla onun, muhakkak bir ölüme mahkûm edilmiş bulunacağını tereddüt etmeden söyler. İşte yine aynı basit düşünce ve yanlış muhâkeme yüzünden, 1908 inkılâbından sonra hükümeti ele alan adamları da son derece şiddetle mahkûm ediyor; onları memleketi ve meşrûtiyeti mahv etmiş olmakla itham ediyoruz. Bu gibi ithamların ciddî olması için, evvelâ, kabul ettiğimiz Anayasa'nın bizim durumumuza tamamen uygun olduğunu, bu memlekete tatbik olunabileceğini ve memleketin selâmetini temin edeceğinin muhakkak bulunduğunu isbat etmek lazımdır.
Sayfa 58 - İZ Yayıncılık / 18. Baskı / Baskı Yılı: 2022Kitabı okudu
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.