Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Türkiye tarihinin ikinci büyük falsifikasyonu, öyle sanıyorum, Kemal Paşa'nın kimliği ve kişiliğidir. Kemal Paşa, Kazım Paşa'nın Kurtuluş'a katılma yönündeki ısrarlarına, ancak Sadrazam Damat Ferit Paşa'dan bir görev kağıdı alarak, Sultan Vahdettin'in kutsamalarını kabul ederek, çok büyük ihtimalle Damat vasıtasıyla İngilizlerin onayı sağlanarak katılıyor. Bu tarihe kadar Türkiye ordusunda sıradan subaylardan birisidir; başarısızlıkları, başarılarından çok çok fazladır. Sevgisiz, geçimsiz, hiçbir özgürlük ve ihtilal hareketine girmemiş, kendisine son derece güvensiz ve hatta sıkıştırılmışlık kompleksi olan bir kimsedir. Kemal'de, orduya katıldığı günden itibaren, herkesin kendi aleyhinde olduğu, herkesin kendisinin önüne geçtiği bir kompleks halindedir; böyle bir kişilikle kurtuluş hareketinin lideri ve cumhuriyetin başkanı oluyor. Anadolu ihtilatı, derinliğiyle oransız ölçüde kırıcıdır. Bunda Kemal Paşa'nın güvensizliği ve kıstırılmışlık duygusunun rolünün büyük olduğunu sanıyorum. Bu kadar değil, geçmişi politik açıdan boş ve geçmişinde başarıdan çok başarısızlık olan bir kimse, bir ihtilal lideri olursa ve iktidarda kalırsa, tarihi, geçmişini güzelleştirecek biçimde yazmak ve yazdırmak durumundadır. Böyle bir durum, Türkiye tarihinin toptan falsifikasyonuna yol açıyor.
Sayfa 460Kitabı okudu
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.