Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Zira Osmanlı İmparatorluğu Hicaz bölgesindeki hâkimiyetine çok önem vermiştir. O kadar ki devletin cihan devleti vasfına sahip olduğu 16. asırda Yavuz Sultan Selim Han gibi buraları fetheden bir padişah halife unvanından çok "Hadimü'l-Haremeynü'ş-Şerifeyn" unvanını yani Mekke ve Medine'nin, iki haremin hizmetkârı olmayı tercih etmiştir. Bu unvan hutbede okunur ve öyle dua edilir... Osmanlı padişahı için, bu "Hadimü'l-Haremeynü'ş-Şerifeyn" Batı'da da çok önemle üzerinde düşünülen bir kuruma Custodia'ya tekabül etmektedir. Hepimizin bildiği gibi Batı'nın Hıristiyan devletleri, gerçi çok kısa bir süre ellerinde tutabilmişlerdir, ama Kudüs bölgesinin Custodia'sını yani hizmet ve muhafazasını ellerinde tutmayı bir şeref, bir onur, mistik ve karizmatik bir misyon gibi yorumlamışlardır. Bunu da böyle anlamak lazımdır...
Sayfa 159Kitabı okudu
·
98 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.