Lars Kepler okumaya devam diyerek, Joona Linna serisinin ikinci kitabını da bitirdim.
“En korkunç kabuslarınızı biliyor. Sonra da onları gerçekleştiriyor. “ Başlığını okuyunca biraz fantastik yönleri olduğunu düşünmüştüm, yanılmışım.
Üç kişinin geziye çıktığı yatta genç bir kadın deniz suyu ile boğulmuş olarak yatakta bulunur. Garip bir şekilde elbiseleri kuru ve cildinde deniz suyu yoktur. Yatta olduğu bilinen diğer kadın ve adamdan iz bulunamaz.
Bu arada ölümü intihar mı, cinayet mi olduğu şüpheli olan bir adam evinde asılmış olarak bulunur.
Bu iki olayı birbirine bağlayan nedir? Joona Linna’nın inanılmaz içgüdüleri bu olayda da kendisine yardımcı olacak mıdır?
Açıkcası Hipnozcu kadar etkileyici gelmedi bana. Ama her seride böyle inişler çıkışlar oluyor ve Linna serisini çok merak ettiğimden gelsin üçüncü kitabı.