Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

416 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Kırık Hayatlar, Halid Ziya Uşaklıgil'in Servet-i Fünun döneminde yazdığı son romanıdır. Eser ilk olarak 1901 yılında Servet-i Fünun dergisinde tefrika edilmeye başlanmış fakat sansüre uğradığı için tamamlanmamış ve 1902 yılında tefrika yarıda kalmış. Daha sonra 1922 yılında Vakit Gazetesinde tekrar baştan tefrika ediliyor ve 1924 yılında da kitap olarak ilk baskısı yapılıyor. Daha sonra Halid Ziya Uşaklıgil eserini tekrar gözden geçiriyor ve dilinde bazı sadeleştirmeler yaparak 1944 yılında Hilmi Kitabevi'nden yeniden yayımlatıyor. Eserin daha sonra 1968 ve 1989 yıllarında İnkılâp Kitabevi tarafından da baskıları yapılıyor fakat bu baskılarda yayınevi eserin dilinde sadeleştirmeler yapmış. Okumuş olduğum Özgür Yayınevi ise yazarın sağlığında ki son baskı olan 1944 baskısını esas almış olup, bugün maalesef ki az veya hiç kullanmadığımız için anlamını bilemediğimiz kelimelerin hemen yanına parantez içerisinde günümüz Türkçesi karşılıklarını vermiş. O nedenle bu baskı gerçekten kıymetli olmuş. Böylelikle eseri okurken kelime de öğrenme imkanımız oluyor. Yalnız bu konuda yayınevi biraz abartı da yapmış, çünkü mesela saadet (mutluluk), tebessüm (gülümseme), lakin (fakat), ehemmiyet (önem), vaka (olay), evrak (belge) gibi aslında biraz Türkçe bilen herkesin bilmesi gereken kelimelerde de karşılıklar verilmiş. Bu kadar da kötü durumda olmadığımıza inanıyorum. Eserin konusuna gelince; aile ve ailenin önemi ön planda. Aile yaşantısı bir mutluluk kurumudur. Fakat bu kurumu çatırdatan dış etkenler var. İşte Halid Ziya Uşaklıgil eserinde bu konuyu işliyor ve aile müessesesinin sarsılma nedenlerini iç içe geçmiş vakalar ile masaya yatırıp bir nevi otopsisini yapıyor. Mutluluğun sadece bize ve ailemize bağlı olmadığını ve biz mutluyken bir başka insanın mutsuzluğu ile bizim mutluluğumuzun da kırılabileceğini yani aslında sürekli bir mutluluğun sadece herkes mutluyken mümkün olabileceğini çok güzel bir şekilde işliyor. Biz insanlar birbirimize görünmez zincirler ile bağlıyız. Mesela duygu ve vicdan sahibi bir insan bugün Filistin'de bu kadar masum çocuk, insan ölürken ve kendi özel hayatında her şey yolunda olsa bile gerçekten mutlu olabilir mi? Ve ayrıca büyük sevinçlerin dahi bir an sonrasında bir hüzün hazırda bekliyordur. Belki de bunun hikmeti bu dünyanın daimi mutlu olmaya elverişli bir yer olmadığını insana göstererek, insanın yüzünü dünya sevgisinden çevirip, baki bir mutluluğu aramaya doğru sevk etmektir. Halid Ziya Uşaklıgil'in henüz yeni konuşmaya başlayan minik karakter Leyla'yı konuşturuşu ise çok tatlı, işte bir kaç tanesi şu şekilde: "Anneni, seviyo; be babacı, seviyo; abaci seviyo; episini, seviyo..." Sayfa 28 "Be babacı, aydi! diyordu. Baaçe gidecem..." Sayfa 60 "Bana ne getidin bebaba? Ne getidin?.." Sayfa 126 Evet bazı yerlerde yarım sayfaya kadar uzayan cümleler var fakat edebi dili o kadar güzel ki bu uzun cümleler de bir emek verilerek keyifle okunuyor. Ayrıca eser tadına doyulmaz bir Türkçe içeriyor. O mazide kalmış kelimelerimiz ile okuyucuya adeta bir edebiyat cümbüşü sunuyor. Mesela şu ifadeler; "Onun orada ki vücudu Ömer Behiç'e eğlence oluyor, sanki çocuğun taşkın neşesinden bütün o vakur siyah kitap ciltlerinin üzerine kahkahalar serpiliyordu." Sayfa 65 "Feracelerin gözleri okşayan renkleri azîm (büyük) bir demetin birdenbire dağılıvererek bir kasırga içinde yuvarlanan çiçekleri gibi akıp gidiyordu." Sayfa 69 "Bu bir ağlamak değildi; bir inilti, bütün varlığını sızlatan ıstırapların medîd (uzun), boğuk şikâyet nevhalarıyla (iniltileriyle) bir uluyuştu." Sayfa 93 Dikkatimi çeken bir husus da; Halid Ziya Uşaklıgil ana hikayenin içinde ilerlerken geçmişe gidip anlatmayı ve geçmişten tekrar hikayeyi bıraktığı yere dönüp devam etmeyi çok iyi bir şekilde yapmış. Bu geçişler tam bir usta işi ve oldukça başarılıydı. Kitapta hemen hemen her karakterin hayatı "kırık". Bu açıdan kitabın ismi içeriği ile son derece uyumlu. Peki bu karakterler kimler; Ömer Behiç, Vedide, Suzidil, Andelip Bacı, Bekir Servet, Şekure, Ferruh, Refet, Bazı incelemelerde kitabı beğenmeyen okurlar gördüm. Pek katılmıyorum ve bu eseri özellikle bu yayınevinden tavsiye ediyorum. Ayrıca Oğuz Atay bir ropörtajında Halid Ziya Uşaklıgil'i kendi duyarlığına çok yakın bulduğunu söylüyordu. İşte Oğuz Atay'ın Halid Ziya Uşaklıgil ve eserleri hakkındaki düşüncelerini içeren video; youtu.be/Zbu2ls55Ecw?si=... Herkese faydalı okumalar dilerim.
Kırık Hayatlar
Kırık HayatlarHalid Ziya Uşaklıgil · Özgür Yayınları · 20161,585 okunma
·
220 görüntüleme
Martenteo okurunun profil resmi
Muhteşem bir inceleme olmuş. Her açıdan değerlendirmiş, okuyucuya kolaylık sağlayan bilgiler vermişsiniz. Elinize, yüreğinize sağlık.
Serdar okurunun profil resmi
Rica ederim. Okuduğunuz ve yorumladığınız için çok teşekkür ederim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.