Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mescid-i Aksa'nın yerine Süleyman Mabedi yeniden inşa edilecek ve bütün bunlar gerçekleştiği zaman, Mesih yeryüzüne inecek, Davut Aleyhisselâmın tahtına bir Yahudi Kralı olarak oturacak. Bu kral dünya hâkimiyetimizi tesis edecek ve İsrail oğullarının dünya hâkimiyetini ebediyen perçinleyecek. Siyonizmin inancı bu. Bunlar İsrail'in dinidir. Dinlerini de değiştirmezler. Nitekim bu gayeler çerçevesinde, 20. Asır başlarında, Theodor Herzl vasıtasıyla İsrail'i kurmak için Sultan Abdülhamit'ten Filistin'de toprak almaya teşebbüs etti. Sultan Abdülhamit Han bu teklifi reddedince, 1897 yılında İsviçre'nin Basel kentinde Birinci Siyonist Kongresi toplandı ve burada 3 önemli karar alındı:
Sayfa 114
··
527 görüntüleme
Huzeyfe Sönmez okurunun profil resmi
- Sultan Abdülhamit tahttan indirilecek. - Osmanlı yıkılacak. - 100 sene içinde İslamiyet'in velev ki reformlar yoluyla da olsa ortadan kaldırılması sağlanacak. Bu kararların uygulanması, Siyonizmin mürşitleri tarafından İtalyan Hahambaşısı Emanuel Karaso'ya tevdi edildi. Emanuel Karaso, bu planı uygulamak için önce hazırlığını yaptı sonra uygulamaya geçti. Bunun için İtalya'dan gelerek, Osmanlı topraklarındaki Selanik'e yerleşti. Burada "İttihat ve Terakki"yi önce dernek olarak kurdu. Mason localarını açtı. Böylece etrafında insan gücü oluşturmaya başladı. Bu bölgedeki bazı askerî bürokratları etkileyerek bunları tahrik edip Padişah'a karşı İstanbul'a yürümelerini sağladı. Barışçı bir sultan olan Abdülhamit Han bunları telef edebileceği hâlde şefkatli bir insan olduğu için, kan dökülmesini istemedi. Ve bunların baskısıyla 1878'de kapattığı Meclis-i Mebusan'ı otuz sene sonra 1908'de yeniden açtı. Emanuel Karaso, bu meclise Selanik Milletvekili olarak girdi. O, çoğunluğu gayrimüslimlerden oluşan ve kendisinin kontrolündeki bu Meclis'ten bir yılda Sultan Abdülhamit'in halli için karar çıkarttı. Bu kararı tebliğ eden heyetin başında saraya bizzat kendisi gitti. 1909'da Sultan Abdülhamiť'i Selanik'e sürgüne gönderdiler. Bunun sonrasında İttihat ve Terakki parti haline getirildi. Ve Meclis'e hâkim olundu. Birçok askerî bürokrat etki altına alındı. Böylece Emanuel Karaso, Basel Konferansı'nın kararlarının birinci adımını gerçekleştirmiş oldu. Sıra ikinci adıma gelmişti. Önce Libya, İtalyanlara verildi. Sonra Balkan Harbi çıkartıldı. Sonra hiç lüzum yokken Osmanlı Birinci Cihan Harbi'ne sokuldu. Birinci Cihan Harbi esnasında 1914'ten 1918'e kadar 4 yıl boyunca Galiçya'dan Yemen'e kadar 30 ayrı cephedeçarpışan Osmanlı, bütün cephelerde Çanakkale Destanı gibi büyük kahramanlıklar göstermesine rağmen bütün dünyaya karşı savaşmaktan bitap düştü. Sevr'i imzalamak mecburiyetinde kaldı. Sevr, temelde Büyük İsrail projesidir. İngilizler, Filistin'e bu toprakların kendilerinin olması için değil "Arz-ı Mev'ud"a dâhil olduğu için burayı alıp İsrail'e vermek amacıyla geldiler. Siyonizm, Büyük İsrail'i kurmak amacıyla Sevr'i uygulayabilmek için 5 yıl uğraştı. Fakat daha 1919'da Kahramanmaraş'ta Sütçü İmam ve Rıdvan Hoca gibi milli kahramanlar öne çıktı. Ve deyim yerindeyse halk, kazma kürekle Fransızları kovdu. Yunanlılar 15 Mayıs 1919'da İzmir'e çıktılar ancak orada da Balıkesirli Hasan Basri Çantay ve Vehbi Çıkrıkçı gibi milli kahramanların öncülük ettiği, büyük bir millî direnişle karşılaştılar. Bu büyük kahramanların oluşturduğu Milis teşkilatları sayesinde bu haçlı güçleri istedikleri hedefe bir türlü ulaşamadılar. S116
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.